İzinsiz kayda alınan ses ve görüntü kayıtları, normal şartlar altında haberleşmenin gizliliğini ihlal, özel hayatın gizliliğini ihlal ve kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi ile depolanması gibi çok çeşitli suçları meydana getirebilmekte ve bu durum nedeniyle izinsiz kayıtları alan kişiler hakkında cezai soruşturma ya da kovuşturmalar gündeme gelebilmektedir. Bu nedenle bu tip delillerin boşanma davasında kullanılması da çoğu Ankara boşanma avukatı tarafından tavsiye edilmemektedir. Ayrıca bu tip kayıtlar, hukuka aykırı delil olarak kabul görmekte ve mahkemede delil olarak ileri dahi sürülememektedir. Ancak teknolojinin hayatımızda geldiği önemli noktayı da dikkate alan Yargıtay, son yıllarda verdiği bazı kararlarda eşler arasında alınmış olan bu tip kayıtların, bazı şartların varlığını da gözetmek suretiyle cezai sorumluluk doğurmayacağı ve hatta hukuka aykırı delil nitelendirmesiyle kabul görmeyeceğine ilişkin hükümler de kurmuştur.
Yargıtay Ne Diyor?
Yargıtay tarafından verilen kararlarda: Kişinin kendisine yönelik konusu suç teşkil eden bir fiili veya haksız bir fiili başka türlü ispat etmesinin mümkün olmaması hallerinde ve ani gelişen olaylarda resmi makamlara başvurma imkanının olmaması sebebiyle gizli ses ve görüntü kayıtlarının alınabileceği görülmektedir. Ayrıca boşanma davaları özelinde Yargıtay, eşler arasında özel hayat alanının daha dar tutulduğunu açıkça belirtmektedir. Ancak yine de bu tip hususların alanında uzman bir boşanma avukatı ile görüşülmesi ve somut olaya ilişkin olarak Yargıtay kararları eşliğinde detaylı bilgi alınması gerekmektedir. Çünkü her somut olay kendi içerisinde değerlendirilmelidir. İstanbul, İzmir ve Ankara boşanma avukatı sayısının en çok olduğu illerimiz arasındadır. Ancak boşanma, oldukça genel bir alan olduğu için Türkiye’nin her şehrinde boşanma alanında deneyim kazanmış avukatları bulmak mümkündür. Ankara’da çalışmalar yürüten Delil Hukuk Bürosu’ndan aldığımız bilgilere göre, bu tip durumlarda Yargıtay farklı durumlarda farklı hükümler kurabilmektedir:
- Ses kaydı hukuka aykırı delildir, delil olarak değerlendirilemez. [ Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/20574 E., 2018/9685 K. sayılı kararı ve Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/20550 E., 2018/9193 K. sayılı kararı ]
- Ses kaydı, fotoğraf, görüntü gibi elektronik kayıt delilleri ek delillerle desteklenmedikçe tek başlarına delil olarak değerlendirilemez. [ Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/16661 E., 2018/5566 K. sayılı karar ve Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/17151 E. , 2018/5463 K. sayılı kararları ]
- Kişinin kendisine yönelik bir haksız fiili veya zarar verici bir davranışı ispat etmesinin, örneğin eşinin sadakatsiz davranışlarının ispati amacıyla delil elde edilmesinin başka türlü mümkün olmaması halinde, ispat amaçlı olarak gizli ses kaydı alması hukuka uygundur [ 2. Hukuk Dairesi 2019/3848 E. , 2020/156 K. ]
Dolayısıyla Yargıtay tarafından verilen kararlardan da görüldüğü üzere, Yargıtay bu tip durumlarda aşamalı bir kabul veya ret sistemi geliştirmiştir. Her olay birbirinin aynı değildir ve her boşanma davasında tüm bu detayların bir arada değerlendirileceğinin bilincinde olarak işi uzmanına bırakmak gerekir.
Kaynak: https://www.delilavukatlik.com/ankara-bosanma-avukati