DEÜ Ortodonti Fakültesi’nden ücretsiz ve dijital destekli tedavi imkânı

Fotoğraf: Arşiv

DEÜ Ortodonti Fakültesi’nden ücretsiz ve dijital destekli tedavi imkânı

DEÜ Diş Hekimliği Fakültesi Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi Ortodonti Ana Bilim Dalı, ağır ortodontik vakalarda dijital teknolojileri kullanarak hastalara ileri düzey tedavi seçenekleri sunmaktadır. Özel hastanelerde maliyeti 1 milyon TL’yi geçen yarık dudak ve damak hastalığının tedavisi, Dokuz Eylül Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde ücretsiz olarak yapılmaktadır.

Ana Bilim Dalı, dijital teknolojileri aktif olarak kullanmakta ve hasta kayıtlarını üç boyutlu (3D) fotoğraflar elde etmek için yüz tarayıcılarıyla gerçekleştirmektedir. Geleneksel yöntemlerin yanı sıra aparey tasarımları da dijital ortamda yapılmaktadır. Üç boyutlu tasarlanan apareylerin büyük bir kısmı, fakülte bünyesindeki 3D yazıcılarla üretilmektedir.

Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı ile ortaklaşa yürütülen multidisipliner çalışmalar kapsamında sadece yarık dudak ve damak hastaları değil, aynı zamanda travma hastaları, çene eklemi sorunları yaşayan bireyler ve ortognatik cerrahi gerektiren hastalar da tedavi edilmektedir. Özellikle ortognatik cerrahi vakalarında kullanılan cerrahi splintler, gelişmiş cerrahi simülasyon programları kullanılarak dijital olarak hazırlanmakta ve fakültede üretilmektedir.

Yılda yaklaşık 700 ila 1000 bebekte görülen ve özel hastanelerde tedavi maliyeti oldukça yüksek olan yarık dudak ve damak anomalilerinin tedavisi, Dokuz Eylül Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde ücretsiz olarak gerçekleştirilmektedir.

**“YARIK DUDAK VE DAMAK, YAŞAM KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR”**

DEÜ Diş Hekimliği Fakültesi Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Prof. Dr. Candan Efeoğlu, hastalığın tedavisi için gerekli ekipman ve güçlü bir ekibin önemine dikkat çekerek, “Yarık dudak ve damak, doğuştan görülen yüz ve çene bölgesi anomalileri arasında en yaygın olanlardan biridir. Bu durum hem estetik görünümü hem de çiğneme, konuşma ve solunum gibi temel fonksiyonları etkileyerek bireyin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilmektedir. Özellikle üst çene gelişiminin yetersiz olduğu durumlarda, çene kemiklerinin büyümesini ve yeniden şekillenmesini sağlayan distraksiyon osteogenezisi yöntemiyle başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Bu ileri düzey tedavi yöntemi, yüksek teknoloji, deneyim ve multidisipliner bir ekip çalışması gerektirir. Bu nedenle, ülkemizde bu tür uygulamaların gerçekleştirildiği merkezlerin sayısı oldukça sınırlıdır,” dedi.

**“DEÜ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİNE OLAN TALEP HER GEÇEN GÜN ARTIYOR”**

Yarık dudak-damak hastalarının tedavisinin kamuda sınırlı sayıda merkezde, özel sektörde ise yüksek maliyetlerle yapılabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Candan Efeoğlu, DEÜ’nün bu alandaki toplumsal katkısına vurgu yaptı.

Efeoğlu, açıklamalarına şu sözlerle devam etti:

“Kullanılan titanyum apareyler, cerrahi ekipmanlar, anestezi ve ameliyathane giderleri ciddi maddi yük oluşturur. Ayrıca tedavi süresinin bir buçuk ila iki yıl arasında sürmesi, toplam maliyeti daha da artırmaktadır. Yarık dudak-damak hastalarının büyük bir kısmının düşük sosyoekonomik koşullara sahip olması, bu yüksek maliyetli tedavilere erişimi daha da zorlaştırmaktadır. Bu durum, Dokuz Eylül Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ne olan talebi her geçen gün artırmaktadır.”

**“DİSTRAKSİYON OSTEOGENEZİ İLE BAŞARILI SONUÇLAR ELDE EDİYORUZ”**

Ortodonti Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Serap Titiz Yurdakal ise, yarık dudak ve damak anomalilerinin bireylerin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilediğini belirterek, “Bu hastaların tedavisinde özellikle üst çene gelişiminin yetersiz olduğu durumlarda ağız içi ve ağız dışı Distraksiyon Osteogenezi yöntemleri uygulanmaktadır. Bu yöntemler, çene kemiklerinin büyümesini sağlayarak hem estetik hem de fonksiyonel iyileşme sunmaktadır. Ancak bu ileri düzey tedavi yaklaşımlarının uygulandığı merkezlerin sayısı ülkemizde oldukça sınırlıdır,” ifadelerini kullandı.

**“DENEYİM VE TEKNOLOJİYİ BİRLEŞTİRİYORUZ”**

Doç. Dr. Yurdakal, tedavi sürecinin multidisipliner iş birliği gerektirdiğini vurgulayarak, “Üniversitemizde gerek ağız içi gerekse ağız dışı distraksiyon osteogenezi, Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Candan Efeoğlu liderliğinde, Doç. Dr. Anıl Özyurt ve Doç. Dr. Kübra Öztürk ile birlikte ekip çalışmasıyla uygulanmaktadır. Prof. Dr. Efeoğlu’nun bilgi ve tecrübesi gerek hastalarımız gerekse uzmanlık eğitimi alan asistanlarımız açısından son derece kıymetlidir. Bu tecrübeyi teknoloji ile birleştirdiğimizde çok başarılı sonuçlar elde ediyoruz,” dedi.

DEÜ Ortodonti Ana Bilim Dalı’nın amacının hem ileri tedavi yöntemleriyle hastalara en uygun çözümleri sunmak hem de bu bilgi birikimini geleceğin hekimlerine aktarmak olduğunu belirten Yurdakal, “Bir çocuğun ya da yetişkinin hayatına dokunmanın öneminin farkındayız. Hedefimiz, teknolojiyi etkin biçimde kullanarak en iyi tedaviyi sunmak ve hekim açığının bulunduğu bu alanda modern tedavi yöntemlerinin yaygınlaşmasını sağlamaktır,” dedi.

✍️ Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir.