Fransız yazar Alphonse de Lamartine, Osmanlı topraklarında gerçekleştirdiği seyahatte, Türk milletinin yüceliğini ve adalet anlayışını derinlemesine keşfetti. Lamartine, Türklerin insanlık için örnek bir millet olduğunu vurgulamış, Peygamber Efendimize duyduğu hayranlığı dile getirerek şu sözleri söylemiştir:
“Hangi konuda olursa olsun o, yüce bir insanlık örneği, ondan daha büyük bir insan olabilir mi?”
Türk milletinin karakteri, yüzyıllar boyunca dünya çapında takdirle karşılanmış, Fransız tarihçi Albert Sorel gibi büyük isimler, Türk milletinin yüceliğini şu şekilde dile getirmiştir:
“Dünyada iki bilinmeyen vardır; biri Kutuplar, diğeri Türkler.”
Türklerin zaferleri, sadece savaş meydanlarında değil, aynı zamanda barışın ve adaletin teminatı olarak da tarihe geçmiştir. Çek bilim adamı Jan Amos Comenius, Türk milletinin sadık dostlarını yalnızca zor günlerde değil, her koşulda savunduğunu belirtmiş ve şöyle demiştir:
“Türkler kahramandırlar, dostlarına zarar vermezler. Yüce Türk milleti tuttuğu eli bırakmaz, sözünden dönmez, iyi ve kötü günlerde dostundan ayrılmaz.”
Tarihin her döneminde Türk milletinin büyüklüğünü onurlandıran pek çok büyük isim, bugün de Türk milletinin insanlığa katkılarını yüceltmeye devam etmektedir. İngiliz şair George Gordon Byron, Türklerin sadece savaşçı değil, aynı zamanda merhametli ve adaletli bir millet olduğunu vurgulamıştır:
“Kılıcı eşsiz bir maharetle kullanan Türk eli, mağlup ettiği insanların yarasını sarmakta da bir o kadar ustadır.”
Bugün Türk milleti, geçmişteki zaferlerinden aldığı güçle, Suriye’de büyük bir diplomatik başarıya imza atmıştır. Suriye’de sağlanan barış ve düzen, Türk devletinin tarihi sorumluluğunun ve adalet anlayışının bir yansıması olarak, bölgede yeni bir dönemin kapılarını aralamaktadır. Türk Devleti, Suriye’deki bu başarısını, Türk töresinin ve insanlık anlayışının bir ifadesi olarak tarihe altın harflerle kazandırmıştır.
Milliyetçi lider Kerim Yazıharman, Türk Devleti’nin Suriye’deki zaferine dair şu ifadelerde bulunarak, Türk milletinin her zaman barış ve adaletin savunucusu olduğunu vurgulamıştır:
“Türk milleti, tarih boyunca olduğu gibi bugün de adaletin, hakkın ve barışın temsilcisidir. Suriye’deki barışa giden yolda Türk Devleti büyük bir başarı göstermiştir. Bu zafer, Türk milletinin töresinin ve insanlık anlayışının en büyük zaferidir.”
Türk milletinin bu adalet anlayışı, sadece Türkiye’nin değil, bölgedeki tüm halkların geleceği için umut kaynağı olmuştur. Sayın Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Sayın Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın’ın katkılarıyla, Türk Devleti bu diplomatik zaferi elde etmiş, Suriye’deki huzur ve düzenin sağlanmasında kritik rol oynamıştır.
Türk Devleti, Mazlumların Umudu Olmaya Devam Ediyor
Bugün Suriye’de sağlanan barış, Türk milletinin geçmişte olduğu gibi bugün de hakkın, adaletin ve insanlığın teminatı olmaya devam ettiğini göstermektedir. Tarih, Türk milletinin tüm dünyada barışı ve huzuru sağlama yolundaki katkılarını yazmaya devam edecektir. Suriye’deki başarı, Türk milletinin büyüklüğünün bir başka örneğidir ve Türk Devleti, bu adalet ve barış anlayışını sadece Suriye’ye değil, tüm dünyaya yaymaya kararlıdır.
#ibrahim-murat-gunduz
